Monday, May 3, 2010

Delirium Tremens 2

Her gece Güllüoğlu' nun sitesine girip su böreklerinin fotograflarına bakıyorum.Ekranı yaladığımı bilirim.Sabaha karşı 4 gibi "Ben çok acıktım Kamil" diye yataktan fırlıyorum.Buzdolabımda herzaman 2 dilim ekmek ve margarin bulundururum.Acıktıkça sürer yerim.2 senedir sadece kanat ve makarnayla beslenmeme
rağmen sex gücümden hiçbirşey kaybetmedim.Her sabah 2 posta attırmazsam işlerim rast gitmez.

Evimde 3 adet televizyon ve 990 kanallı uydu bağlantısı var ama bu zamana kadar hiç açıp izlemedim.Her ay düzenli olarak ödüyorum "Ya birgün izlersem?" diye.
İnternet faturamı hep kesilince öderim.Adamlar da tanıdı artık beni.Nasıl olsa bu denyo ödeyip açtıracak güvencesiyle 1 hafta evvelden kesiyorlar.Olsun o heyecan çok zevkli.Akşam eve gelip kestiklerini görünce adrenalin salgılıyor bünyem.Sabaha kadar Need For Speed oynuyorum.

Alkışlarlayaşıyorum' un 5. yıl kutlama videosundaki tüysüz, parlak danyeli ben sananlar var.Yazıklar olsun.Biz kendimizi sanal alemde deşifre etmeyiz.Dost var, düşman var.

Dün yine babam aradı.Falancanın oğlu Amerika' ya gitmiş, benzincide çalışmış, 3 senede İstanbul' da apartman dikmiş diye.O amın oğlunu bi bulsam apartmanının su borularını götüne sokucam.Ne benzinciymiş arkadaş.Seneler senesi aynı muhabbet.Hangi benzinci lan bu?Bu ibne (veya genel olarak bu hikayelerde adı geçen eleman) torba tutmuyorsa cümle alem annemin halasının kuzenini (hiç sevmem yavşağı) siksin.Nasıl olsa Türkiye' de sıfat hazır.Benzincide çalışıyorum...
Bir de pizzacı çocuk hikayesi var.Arabasıyla pizza dağıtıp ayda 5000 dolar kazanan adam!!! Lan arabanla evlere değil pizza, karı dağıtsan o parayı yapamazsın.

Günde ortalama 5 litre su içip, 2 litre işiyorum.Hiç terlememe rağmen 3 litre acaba
nereye gidiyor diye hep düşünürüm.İşerken sifonu çekmek en büyük zevkim.Çiş renginden karakter tahlili yaparım.Koyu sarı işeyen adamdan korkarım.
2 ay evvel traş sabunum bitmesine rağmen yenisini almadım.Her sabah hart diye bir yerimi kanatmazsam içim rahat etmiyor.Bugün alayım bari diyorum her kanayışında.Akşam olunca da "Amaaan kim sker, dedelerimizin zamanında traş jeli mi
varmış" diye kendimi avutuyorum.
Evde tuvalet kağıdı bittiği zaman Mc Donalds' a gidip peçete çalarım.Bütün ceplerimi doldurup 2 hafta onlarla idare ederim.Çok tutumluyum.

Evim otoban kenarı.Hava sıcak olduğu zaman balkona daltaşak çıkıp sigara içerim.Sağolsunlar bugüne kadar şikayet eden olmadı.
Dışarda kar yagsa dahi evde donla gezerim.Her ay götüme kol gibi fatura girmesine rağmen eyvallah derim.Benim de zevkim bu...

Evimde çöp kutum yok..Almam da...Her boku çöp öğütücüsene (Lavaboda suyun gittiği yer var ya, adı aklıma gelmedi, ne skimse işte) atarım.Geçen hafta yanlışlıkla bira kutusu atmışım.Ev sahibim inandı ama.Ben atmadım başka bir götveren atmış dedim.Sen bu evde 2 senedir yanlız yaşamıyor musun? diye sordu.Hayır dedim.Benjaminle beraber
yaşıyorum...Yaklaşık 3 dakika boyunca bana baktı, sustu, ben de tavana baktım o ara.Sonra gitti.Çok delikanlı adam...


Şizofreni; düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü, hastanın kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı, genellikle gençlik çağında başlayan bir ruhsal hastalıktır.

1 comment: