Tuesday, January 18, 2011

Benim Aşka İnancım Kalmadı Hiç

Sene 1996, ortaokuldayim.Şu an ekranlarda olan meşhur bir dizinin başrol oyuncusu olan hatuna deli gibi aşığım, aynı yaştayız fakat farklı şubelerde okuyoruz.Murat adında orospu çocuğu bir ekürim var, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor.Tenefüslerde devamlı kızı kesiyorum uzaktan uzaktan.Murat garibimin de benden başka arkadaşı olmadığı için sike sike derdime ortak oluyor.

O dönemler "filiz sevişelim mi?" nin masumcası olan "benimle çıkar mısın?" sorusu çok moda.Kızı tanı, tanıma önemli degil.Gidiyorsun yanına;

- Selam. Benimle çıkar mısın?
- Biraz düşüneyim.Sonraki tenefüste cevabımı söylerim.

Sanki evlilik teklif ettin amına koyim.Ne düşünecekse artık.Hayır olayın garip tarafı; daha senin adını bile bilmiyor.İn misin, cin misin, it misin, kopuk musun?

Hatuna olan aşkım iyice alevlenmeye başlamıştı.Eve geliyorum yemek yemiyorum, valideye görüntü amaçlı ders çalışmaya odama kapanıyorum, yatağa yatıp hayaller kuruyorum.Dolmabahçe lunaparkına gitmişiz, çarpışan arabalara biniyoruz.yok efendim korku tüneline girmişiz, sevgilim korkup bana sarılmış falan... SMS servisi daha yeni başlamış.Her gece murat piçiyle beraber babalarımızın telefonlarını çalıp sabaha kadar mesajlaşıyoruz.O geceki mesajı dün gibi hatırlıyorum.

- O da senden hoşlanıyormuş
- Neeeee? harbiden mi lan?
- Yarın okulda konuşuruz hafız.peder bey uyanmadan telefonu geri götüreyim.

O anki mutluluğumu, heyecanımı kelimelerle tarif etmek imkansız.Sabaha kadar uyumadım.Sağa dönüyorum olmuyor, sola dönüyorum olmuyor.Servis sabah 7' de gelecek ama zaman geçmiyor.7 dersten kırık notum var, umrumda değil lan.ben aşığım sonuçta, kızın da beni sevdiğini öğrendim ya; dünya yansın sikimde olmaz.

Okula girer girmez Murat piçini buldum

- Oglum ne oldu lan? Anlat hemen
- Abi dün tam servise bineceğim, senin hatun yanıma geldi."Ben ondan hoşlanıyorum ama söylemeye cesaretim yok" dedi
- Anlamıştım hafız ben.Onun da bana karşı boş olmadığını hissetmiştim.Ne yapmam lazım acaba?
- Abi git çıkma teklif et hemen

Öğle tenefüsüne kadar anca cesaretimi topladım.Murat' a güvenim sonsuzdu.Daha o yaştayken "yemekhane kartımızı evde unuttuk" bahanesiyle müdürden kağıt alıp beleş yemek yiyen adamlardık ama ortaktık, kardeştik.Servis parasını bilardoya yatırıp 1 ay boyunca okula otobüsle gider gelirdik.

2 kelimelik soruyla sevdiğim kıza kavuşacaktım.Gayet basit "benimle çıkar mısın?"
O "evet" dedikten sonra haftasonu sinemaya gidecektik.Gişede bilet alırken elini çantasına atarsa "lütfen saçmalama" diyecektim.Bütün film boyunca "korkulu veya öpüşmeli bir sahne olsa da elini tutsam" gibisinden kendi kendimi yiyecektim.
Emin adımlarla yanına gittim.

- Merhaba
- Evet? (arka planda Murat' ı görüyorum.Bana nah çekiyor)
- Benimle çıkar mısın?
- Hayır
- Tamam sağol


Friday, January 14, 2011

Söylemiştim Sevgilim, Parayla Saadet Olmaz

Yarrak olmaz! Düşün ki senle 10 numara ilişkimiz var nazlı yarim, birbirimize deliler gibi aşığız ama bende 5 kuruş para yok.Haftasonu geliyor, cuma gecesinden soruyorsun bana “yarın ne yapacağız?” diye.Param yok diyorum.

Eyvallah askım diyorsun, ben senle simiti de paylaşırım diyorsun.

Maçka parkında buluşup, akşama kadar deli danalar gibi yürüyoruz.İstiklal’ e çıkıyoruz.Orda da mal mal yürüyoruz, 6 saat sonra ayaklarımıza kara sular iniyor.Lan bi cafede otursak da, bi soluklansak diye düşünüyoruz ama paramız yok :(

Para yok ama saadet var.Sikeyim öyle saadeti affedersin.Yürü yürü nereye kadar?

Simiti bir gün yedik, 2 gün yedik… 3. günde bana demez misin;

- “Aşkım simit yemekten iflahım sikildi, kabız oldum valla, martıya döndüm şu genç yaşımda” diye?

Ben de sana diyeceğim ki; Hani parayla saadet olmazdı nazlı yarim? Tükürdüğünü yaladın mı şimdi? erkek sözü dinlemeyi öğren, konuşuyorsak boşa değil…

Eğer bu lafımdan sonra defansa geçersen bayır gülüm; Allah yarattı demem, çekerim saçını.sus yoksa vururum agzına terliğin altıyla derim.”Paramız yok diye gavat mı sandın lan sen bizi” gibisinden alakasız alakasız cümleler de kurabilirim.

Sağım solum hiç belli olmaz benim.Benim adım cemil!!

Sevim koooşş.Şükrü Bey’ in hayırsız damadı geldi.

Mucizelere İnanırım, İnanmasam da İnanmış Gibi Yaparım


Noel Baba’ ya saygım sonsuz ama, şahsen inanmıyorum arkadaş.Yok bacadan giriyormuş da, yok efendim aslen Antalyalıymış da, bütün ömrünü çocuklara hediye yaparak geçirmiş de…

Bu değirmenin suyu nerden geliyor Noel Baba? diye sormazlar mı adama.İşin gücün yok; sabahtan akşama kadar oyuncak yap, yılbaşlarında da milletin evine, mahremine bacadan gir.Tamam sonuçta hayır işliyorsun ama bacadan da girilmez ki be amına koyim.Belki ben çocugu uyuttum, şömine başında dal taşak sevişiyorum eşimle.Sen pat diye dalacaksın içeri, neymiş efendim oyuncak getirmiş.Büyüğümsün falan dinlemem noel baba, şömine başındaki odunlardan kaptığım gibi veririm ayarı beline beline.

- Kapı çalmayı öğren lan.Kelli felli adamsın, bu yaşına gelmişsin ama adam olamamışsın

demeyi de ihmal etmem.

“Nerden baksan 120 kilosun lan sen, bacadan nasıl sığdın” diye sormayı da ihmal etmem.Hiçbir soruyu ihmal etmem.

Ha; eger derse ki “al voguemancim, sana da yarım cumhuriyet altını getirdim.” işte o zaman büyüğümsün noel baba, ver elini öpeyim der, anında geri vitese takarım

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi (Sezon Finali)

31 Aralık sabahı işe gittim, bu denyo da gececi olduğu için henüz uyanmamıştı.Öğlen 1 gibi telefonum çaldı.

- Abi ben Şakir.Walmart' tayım.Hindi alayım diyorum.Sen eve gelmeden pişiririm.
- Olm sen beceremezsin o işi.Hazır pişmişini al.
- Yok abi ne gerek var, temizlenmiş zaten.İçini de boşaltmışlar mübareğin.Sebze falan doldurur atarım fırına.

Şakirin pişirdiği yemekleri ineğe ikram etsen; "senin elinin ayarını sikeyim aşçı kere" der.Çocuğun hevesi kırılmasın diye ses çıkarmadım.

Saat 15:10
Genel müdürler dükkanı denetlemeye gelmiş, bu denyo da devamlı beni arıyor, açmıyorum.8 cevapsız aramadan sonra merak ettim acaba başına bir işmi geldi diye.

- Ne var olm zart zurt arıyosun?
- Abi kusura bakma rahatsız ettim.Havuç falan doğradım da; hindinin götünden içeri sokamıyorum.İçi boş ama nasıl boşaltmışlar anlamadım valla.Ortadan ikiye kessem mi acaba?
- Kes kardeşim kes.Bir daha telefonu açmıyorsam mesaj çek sana zahmet.
- Tamam abi.Kolay gelsin

Saat 9 gibi dükkanı kapattım.Eve giderken 2 şişe de kırmızı şarap aldım.Yemekten sonra arkadaşların yanına kayacaktım.Dairenin kapısını açmamla şok olmam bir oldu.Salonun ortasına masa kurulmuş, ışıklar sönük, sadece iki tane mum yanıyor.

- Lan Şakir!
- Tuvaletteyim abi.Çıkıyorum şimdi

Işıkları açtım.masaya beyaz örtüler serilmiş, 3 senedir dolapta duran porselen tabaklar döşenmiş.

- Abi nasıl beğendin mi?
- Eline sağlık kardeşim.Şarap aldım lan ben de.İçersin bir kadeh.
- Abi ağzıma içki sürmedim bu zamana kadar, sen de biliyorsun
- Lan oğlum benim için.Günahı benim boynuma

Masaya oturduk karşılıklı.Şarapları doldurdum kadehlere.Şakir de hindiyi servis etti.Hayatımda ilk defa lezzetli bir yemek yaptığına şahit oldum.

- Oğlum helal olsun lan sana.Lokum gibi olmuş mübarek
- Eee abi, turizm otelcilik mezunuyuz söylemesi ayıp.4 sene boşa okumadık

Hindiden bir parça yedikten sonra bütün kadehi dikti.

- Yavaş iç hayvan.Meyve suyu mu o?
- Olsun abi, sen yanımdayken birşey olmaz bana
- Sen bu gece beni sikmeyi mi planlıyorsun Şakir? Hayırdır böyle mum ışıkları, başbaşa romantik yemekler?
- Abi güldürme beni.Yanımda sen olmasan, ben yapamazdım buralarda tekbaşıma.İyi ki varsın.
- İyi ki sen de varsın kardeşim benim


Benim o gece ki planlarım da yattı.Yeni yıla Şakir' le şu dizeleri söylerken girdik;

Bu akşam bütün meyhaneleri,
Dolaştım Şikago' nun,
Seni aradım,
Kadehlerdeki,
Dudak izlerinde....