Tuesday, January 10, 2012

Arkadaşının Makatına Kompresörle Hava Bastı

Hayatim boyunca unutamayacagim tek haber basligi budur.Okudugumun ilk 5 saniyesinde adeta aklimdaki senaryolar bir film seridi gibi gecti gozumun onunden.

1.saniye

Iki birey ayni ortamda dal tasak gezer mi? Hadi dal tasak gezmeseler; insanin altinda bi pantolonu olur, sortu olur.Gerci bunlar da normal arkadas.Belki adamlar marjinal.Nudizme gonul vermisler, tek eglenceleri haftasonlari evde bulusup ciplak gezmek.Peki o kompresor ne amina koyim?

2. saniye

Herkesin evinde hava basan bi kompresor mu var? Gozumun onunden gecen film seridinin 2.34 saliyesinde bunu dusundum.Aslinda olabilirdi.Belki elemanlar balon satip gecimlerini sagliyorlardi.Balonculuk deyip gecmeyeceksin.en ucuzu 2 lira, gunde 30 balon satsan eder aylik 1800.Temiz temiz.Neyse konumuzdan sapmayalim.kompresore de mantikli bi aciklama getirdik

3. Saniye

Evde ciplak gezen baloncular tezimden sonra, bu facianin sebebine odaklandim.Iki ortagin arasindaki anlasmazlik neydi? Biri balonlara hava basip, digeri de satiyordu.Havaci eleman balonlara az hava basip, satici ortagini carsida, pazarda rezil mi etmisti? Aldigi balonun 2 gun sonra sondugunu farkeden kucuk kiz, avrupa insan haklari mahkemesine basvurup, parasini geri mi istemisti?
Bence gayet mantikli.Kompresor basindaki eleman da bu hain plani sinsi sinsi kurgulamaya basladi.En yakin dostunun gotune hava basip, onu balon yapacakti...

4 ve 5. saniye

"Kompresorde bi randimansizlik var, gel su hortumun ucunu bi gotune sokayim da, test edelim" diyen arkadasinin hain planina kurban olan satici, makatina hava basilarak imkansizliklarin imkanli olabilecegi Turkiye' de haber olmustu.Balon gibi sismemisti, havalanip ucmamisti ama benim 5 saniyelik film seridimde basrol oynamisti...

Monday, December 5, 2011

Fala İnanma, Falsız da Kalma (Ya da İnan Lan.Banane)


İlk kahve falı baktırdığımda 18 yaşındaydım. Denyo bir arkadaşım tutup zorla götürdü Eyüp’te bir gecekonduya. Kadının her söylediği çıkıyormuş, vay efendim Sabancılar bile kadına geliyormuş. Sabancı neyin falına baktıracak usta? Adamlara çok zengin olacaksın desen; taşak mı geçiyorsun lan sen derler. Kahvemi içtim, kadın aldı eline fincanı:

-Adının harflerinde E olan birini unutamamışsın.

-Hımm. Ortaokulda Pelin diye bir kız vardı. Herhalde onu unutamadım. Tabii tabii kesin onu unutamadım.

-Sen çok zekisin ama derslerle pek aran yok (sen geri zekalısın diyecek hali yok)

-Haklısın abla. Helal olsun sana, her şeyi de takır takır biliyorsun.

-Çok güzel bir üniversite kazanıp, süper yüksek mevkilere geleceksin.

-Hay ağzından bal damlıyor ablacığım. Borcumuz ne kadar?

-50 ver, yeter.

Bir de astroloji falları var. Jüpiter, dünyaya yaklaşmış, bu hafta sıkıntılı geçecekmiş. Karıyı gören de falcı değil, Nasa’ da astronot zanneder. Hele tarot fallarından hiç bahsetmiyorum bile, kartların anlamları hazır. Bu kart iyilik, bu kart kötülük. Hayatın iyi geçecek, hadi kolay gelsin. Ücreti çıkışta ödersin.

-Kadın bana üniversiteyi kazanacaksın dedi, bak kazandım, her dediği çıkıyor.

-Ulan angut, seni 100 metreden gören inek olduğunu anlar zaten.

-Abi Selin’le sözleneceksin dedi, bak sözlendik.

-Oğlum Selin’den başka karı bakar mı sana bu tiple?

…gibi diyaloglarla eşime, dostuma akıl vermeye çalıştım ama fayda etmedi. Siz hiç bu zamana kadar “hayatın bom bok geçecek, yüzün gülmeyecek, ölene kadar sefalet çekeceksin” diyen falcı gördünüz mü? Ben size gitmeyin demiyorum, yine gidin ama fazla parçalanmayın. Misal bana verin 50 lira, 3 saat durmadan anlatayım.

Erkeklere;

-10 numara mala vuracaksın bu ay.

Kadınlara;

-Biscolata reklamındaki lavuklar sana çıkma teklif edecek; hangisini kabul edeceğini şaşıracaksın.

Geleceğinizle ilgili güzel şeyler duymak için para vermenize gerek yok gencolar. Kader kısmet bu işler. İyi o zaman; falcı sana çok zengin olacaksın dedi diye yan gelip yat, şimdiki kızla evleneceksin dedi diye hatunu her gün aldat. Nasıl olsa evleneceksin.

Hikayemizden çıkarılacak sonuç: Fala inanma, falsız da kal ama bizim bir Sakine Teyze var; her dediği çıkıyor kadinin valla...

Thursday, September 8, 2011

"Jötem" ille de "Jötem"

Uzun zamandır ihmal ettiğim bloğuma, okuduğum bir haber sonrası tekrar yazmaya karar verdim

Fransız bilimadamları 5 senelik araştırma sonucu; Zeytinyağınin beyin kanaması riskini azalttığını keşfetmiş.

Sen 5 yıl boyunca tıkır tıkır maaşını al, sigortan yatsın, yemek + yol masrafın verilsin.Sonra çık ve bunu açıkla...
Muhabbet aynen böyle değilse adam değilim

- Oğlum 4 buçuk senedir laboratuardayız, hala bi sike derman olamadık
- Ya sen rahat ol kanka.En faydalı ne var?
- Zeytinyagının herşeye faydası varmış.
- Tamam lan işte.Deriz ki zeytinyağı beyine çok faydalı
- Hafız devlet sikert mesin bizi sonra?
- Sen rahat ol.Bilimadamıyız biz

Şahane araştırma ortamları olan bir kurumun başkanı olsam; Ekmeğimi yiyen 3 & 5 profesör karşıma çıkıp da bunu söylese; "Maydonoz da ağız kokusuna iyi geliyormuş" deyip, masa altında sakladığım odunu çıkarip, veririm bellerine bellerine....

Hikayeden cikarilacak sonuc:
Sene olmuş 2011, hala insanlar kanserden ölüyor.Çaresi olmayana çare bulun amına koduklarım.Sikmisim riskleri....

Thursday, March 24, 2011

Pilot Olsam

Sene 1998; Boeing 737-400 ustume zimmetli.Zurich - Istanbul ucusu.Gece saat 04:38, orta konsolda tombul sise efes biram, yaninda tuzlu fistigim, arka fonda da muslum babadan 'nereden sevdim o zalimi' calan sahane tesisatim var.Takmisim otomatik pilota yavas yavas gidiyorum.Yandan gecen ucaga telsizden isi koydum;

- Kolay gele yegen.yolculuk nereye?
- Abi yolumuz uzun.Istikamet Londra
- Alplerin uzerinden yuksek gec.Noldugunu anlamazsin, ebenin amini gorursun valla.
- Eyvallah baskan

Bulgaristan uzerine geldimi yardimci pilotum Hamza' yi uykusundan uyandirdim

- Ataturk Havalimaniyla irtibata gec hafiz.Az kaldi piste, abine guzel bi park yeri ayarlasinlar.Ucagi da yikatmak lazim.On cama yapisan sivrisinekler yuzunden onumu goremez oldum.Cam suyu da bitmis.Unutturma da inince dolduralim.

Hamza;

- Selam - i Aleykum kule.biz yarim saate ineriz.
- Aleykum Selam TK-505, buyrun inin, butun pistler sizin.

Helva gibi indik.Yolcular bosaldiktan sonra (butun yolculara 31 cektirdik, bayanlara da zenci temin ettik) ekurim hamzayla ucagi yikamaya goturduk.

- Dayi kolay gelsin
- Sagolasin Kaptanim
- Ne yaziyosun yikamaya?
- Su tutma 5 lira, tek dis 10, ic&dis 20
- Ic dis yap sen.Elin gavurunu tasidik.ne yaptigi belli olmaz o ibnelerin ekmek teknesinde.Tekerleklere de bi arap sabunu cekersen sahane olur.Kokpiti de parlat sana zahmet.

Ucak yikanirken Hamzayla 'cok yakiyor mubarek, tup mu taktirsak acaba? Ruhsata isletmesi de bir dert, ulan havadayken bizi kim durdurup da evrak isteyecek?' gibisinden beyin firtinalari yasadik.

- Abi paspaslara su tutayim mi? Kanatlara asarsak yarim saate kurur.
- Yok kardes.Sonra kokpitte koku yapio.Hava tut sadece

Hamza' nin o donem yeni tanistigi hostes bi manitasi vardi.

- Kaptan bu gece ucagi verir misin bana? Hazir da piril piril.Manitami gidip pistten alicam.Yarim saate inmis olur
- Olm dikkatli kullan ama.Sigorta, muayeneyi yaptirmadim.Cevirmeye denk gelirsen tanimam seni.Caldi ibne derim.

Verdim ucagi Hamza' ya.Free shoptan diafonla bir sise daha bira soyledim.

- Di dit. 'Kardesler Ucak Yikama' ya bira ceeek.Soguk olsun
- Tamaaam





Tuesday, February 8, 2011

Jurrasic Park

Sene 1993; New Jersey Motor Meslek lisesinden yeni mezun oldum.12 senelik ogrenim hayatimin ardindan 4 sene de universiteye gidip gencligimi sikertmek gibi bir amacim yoktu.Nasil olsa elimiz tornavida tutuyor, Abraham Lincoln Oto Sanayi' de bir ustanin yanina cirak olarak girer, isi iyice ogrenince kendi tamirhanemi acardim.Olmadi yar, su testisine dolmadi yar.6 ay boyunca bos bos gezdikten sonra peder laf koymaya baslamisti.Her pazar gunah cikarmaya kiliseye gittigimde, perde arkasindan; 'Senden bi sik olmaz' diyordu.

Gazetede gozume bir ilan carpti. "Yeni acacagimiz hayvanat bahcesine gece bekcisi araniyor.1200 dolar maas + ssk + akbil + yemek" O zamanlar ayda 1200 dolar sahane para.(aslinda sahane para degil de, seneler sonra anlatinca boyle avutuyorum kendimi.bildigin asgari ucret lan.) Sarildim telefona, randevumu aldim.Ertesi gun takim elbisemi giyip gittim ofise.Masa basinda ak sakalli bir dede oturuyor.

- Selam i aleykum dayi.is basvurusuna gelmistim.
- Hosgeldin yegen.buyur otur soyle
- Yol parasi demissiniz de, nereye kuracaksiniz bahceyi? Malum buraya gelirken bile 3 otobus degistirdim.
- Uzakta bir adaya yegenim.Dinazor isine girdik biz.
- Dayi tasak mi geciosun sen benle? ne dinazoru?
- Ben senelerin dna profesoruyum kardes.5 milyon sene evvel yasamis sivrisinegin emdigi kandan dinazor yaptim
- Cok sevindim.ben musadenizle kalkayim.
- Dur otur hele yegen.Senle bi tesise gidelim, gor bi ortami.sonra karar ver.

kiramadim ak sakalliyi.atladik helikoptere, ciktik yola.icimden de "ulan helikopter sahibi adamsin, 1200 dolar maas mi vereceksin bize" veya "gece bekcisi olacak adama bu kadar ozveri gosterilir mi arkadas? kesin bu lavuk beni issiz adada sikecek" diye de kendi kendime beyin firtinasi yaptim.okyanusun uzerinden yaklasik 3 saat uctuktan sonra adaya geldik.palmiye agaclarindan baska bir sik yok.ah dedim yarra yedin sen vogueman.seni burda domaltip, kurda kusa yem edecekler.ormanin tam ortasinda bulunan cuk kadar helikopter pistine indik.onden ak sakalli indi.ben yere ayagimi basmadan evvel pilota "kardes motoru stop etme, esnaf bi abiye benziosun sen, buralarda basima bisey gelirse gunahi senin boynuna, gozunu seveyim" gibisinden duygu somurusu yaptim.

Pistin az ilerisinde bizi bekleyen bir araba vardi.dayiyla arka koltuga oturduk."Bu araba da nerden baksan kilometrede 1 tl yakar, tup taktirin bence, ruhsata isletmesen de olur, sanki buralarda trafik polisi var da sizi cevirecek" tarzi denyo yorumlarimla dikkatlerini dagitmaya calistim.

- Bak yegen simdi solunda ne goreceksin
- Anani sikim.Bu ne lan.

Boyu nerden baksan 20 metre, kurbanda kessen degil fakir fukara; butun ulkeyi doyurursun etiyle.

- Bu vejeteryan.Kimseye zarari dokunmaz garibanin ama T-Rex' e denk gelirsen iflahini siker valla.Geri vitesi yok.

Devam edecek...

Tuesday, January 18, 2011

Benim Aşka İnancım Kalmadı Hiç

Sene 1996, ortaokuldayim.Şu an ekranlarda olan meşhur bir dizinin başrol oyuncusu olan hatuna deli gibi aşığım, aynı yaştayız fakat farklı şubelerde okuyoruz.Murat adında orospu çocuğu bir ekürim var, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor.Tenefüslerde devamlı kızı kesiyorum uzaktan uzaktan.Murat garibimin de benden başka arkadaşı olmadığı için sike sike derdime ortak oluyor.

O dönemler "filiz sevişelim mi?" nin masumcası olan "benimle çıkar mısın?" sorusu çok moda.Kızı tanı, tanıma önemli degil.Gidiyorsun yanına;

- Selam. Benimle çıkar mısın?
- Biraz düşüneyim.Sonraki tenefüste cevabımı söylerim.

Sanki evlilik teklif ettin amına koyim.Ne düşünecekse artık.Hayır olayın garip tarafı; daha senin adını bile bilmiyor.İn misin, cin misin, it misin, kopuk musun?

Hatuna olan aşkım iyice alevlenmeye başlamıştı.Eve geliyorum yemek yemiyorum, valideye görüntü amaçlı ders çalışmaya odama kapanıyorum, yatağa yatıp hayaller kuruyorum.Dolmabahçe lunaparkına gitmişiz, çarpışan arabalara biniyoruz.yok efendim korku tüneline girmişiz, sevgilim korkup bana sarılmış falan... SMS servisi daha yeni başlamış.Her gece murat piçiyle beraber babalarımızın telefonlarını çalıp sabaha kadar mesajlaşıyoruz.O geceki mesajı dün gibi hatırlıyorum.

- O da senden hoşlanıyormuş
- Neeeee? harbiden mi lan?
- Yarın okulda konuşuruz hafız.peder bey uyanmadan telefonu geri götüreyim.

O anki mutluluğumu, heyecanımı kelimelerle tarif etmek imkansız.Sabaha kadar uyumadım.Sağa dönüyorum olmuyor, sola dönüyorum olmuyor.Servis sabah 7' de gelecek ama zaman geçmiyor.7 dersten kırık notum var, umrumda değil lan.ben aşığım sonuçta, kızın da beni sevdiğini öğrendim ya; dünya yansın sikimde olmaz.

Okula girer girmez Murat piçini buldum

- Oglum ne oldu lan? Anlat hemen
- Abi dün tam servise bineceğim, senin hatun yanıma geldi."Ben ondan hoşlanıyorum ama söylemeye cesaretim yok" dedi
- Anlamıştım hafız ben.Onun da bana karşı boş olmadığını hissetmiştim.Ne yapmam lazım acaba?
- Abi git çıkma teklif et hemen

Öğle tenefüsüne kadar anca cesaretimi topladım.Murat' a güvenim sonsuzdu.Daha o yaştayken "yemekhane kartımızı evde unuttuk" bahanesiyle müdürden kağıt alıp beleş yemek yiyen adamlardık ama ortaktık, kardeştik.Servis parasını bilardoya yatırıp 1 ay boyunca okula otobüsle gider gelirdik.

2 kelimelik soruyla sevdiğim kıza kavuşacaktım.Gayet basit "benimle çıkar mısın?"
O "evet" dedikten sonra haftasonu sinemaya gidecektik.Gişede bilet alırken elini çantasına atarsa "lütfen saçmalama" diyecektim.Bütün film boyunca "korkulu veya öpüşmeli bir sahne olsa da elini tutsam" gibisinden kendi kendimi yiyecektim.
Emin adımlarla yanına gittim.

- Merhaba
- Evet? (arka planda Murat' ı görüyorum.Bana nah çekiyor)
- Benimle çıkar mısın?
- Hayır
- Tamam sağol


Friday, January 14, 2011

Söylemiştim Sevgilim, Parayla Saadet Olmaz

Yarrak olmaz! Düşün ki senle 10 numara ilişkimiz var nazlı yarim, birbirimize deliler gibi aşığız ama bende 5 kuruş para yok.Haftasonu geliyor, cuma gecesinden soruyorsun bana “yarın ne yapacağız?” diye.Param yok diyorum.

Eyvallah askım diyorsun, ben senle simiti de paylaşırım diyorsun.

Maçka parkında buluşup, akşama kadar deli danalar gibi yürüyoruz.İstiklal’ e çıkıyoruz.Orda da mal mal yürüyoruz, 6 saat sonra ayaklarımıza kara sular iniyor.Lan bi cafede otursak da, bi soluklansak diye düşünüyoruz ama paramız yok :(

Para yok ama saadet var.Sikeyim öyle saadeti affedersin.Yürü yürü nereye kadar?

Simiti bir gün yedik, 2 gün yedik… 3. günde bana demez misin;

- “Aşkım simit yemekten iflahım sikildi, kabız oldum valla, martıya döndüm şu genç yaşımda” diye?

Ben de sana diyeceğim ki; Hani parayla saadet olmazdı nazlı yarim? Tükürdüğünü yaladın mı şimdi? erkek sözü dinlemeyi öğren, konuşuyorsak boşa değil…

Eğer bu lafımdan sonra defansa geçersen bayır gülüm; Allah yarattı demem, çekerim saçını.sus yoksa vururum agzına terliğin altıyla derim.”Paramız yok diye gavat mı sandın lan sen bizi” gibisinden alakasız alakasız cümleler de kurabilirim.

Sağım solum hiç belli olmaz benim.Benim adım cemil!!

Sevim koooşş.Şükrü Bey’ in hayırsız damadı geldi.