Friday, September 24, 2010

Sevgili Ev Arkadaşım

Öyle bir insan düşün ki denyolar denyosu, öyle bir insan düşün ki kamiller kamili...Şimdi bir de benim gibi bir insan düşle.İkimizi topla, 2 ile çarp, şimdi 10 ekle, sonra ikiye böl, çıkan sayıyı götüne sok.

Sevgili ev arkadaşım Şakir' le 1 sene evvel tanıştık.Çok sevdiğim bir abimin ricası üzerine benim eve taşındı.İlk başlarda "hem kiraya ortak olur, interneti falan da bölüşürüz" gibisinden düşündüm.Düşünmez olaydım...Ev masrafının yarısına ortak oldu ama huzur masrafımı ikiye katladı.
Sorarım size ey dostlar!! 26 yaşında bir insan, 2010 senesinde hala Kaleci Müller şortu giyer mi? Hala bel çantasıyla gezer mi?

- Oğlum giyme şu kısacık şortu.Zaten etrafa ibneyiz sinyalleri veriyoruz.
- Abi öyle deme, çok rahat bu şort.
- O bel çantası ne lan öyle? Tezgahta incik boncuk satarmış gibi
- Abi pasaportumu falan koyuyorum içine.Çok kullanışlı.
- Allah' ın adını verdim.Bir sus!

Şakir otelde çalışıyor.Turizm mezunu.2 senelik vizeyle staj yapmaya gelmiş.Şu an beraberliğimizin 1. senesindeyiz.
Sevgili ev arkadaşımı tanımanız için aramızda geçen diyaloglara devam ediyorum.

- Oğlum 8 ay oldu hala resepsiyonda gece bekçiliği yapıyorsun.Ne sikim iş anlamadım.
- Abi; Türkiye' ye döndüğüm zaman direkt front desk manager olarak işe başlayacagım.Çok çalışırsam 10 seneye genel müdür olabilirim.
- Şakir; Seni oteline genel müdür yapan adamın aklını sikeyim ben.Turizme zararsın oğlum sen.
- Abi öyle deme.Kalbimi kırıyorsun.
- Kardeşim dost acı söyler.Ben seni değil resepsiyonist, bellboy olarak almam lan işe
- Abi sana zahmet Walmarta uğrasak.Arpa şehriye almam lazım.

Bu konuşmaların bir kelimesini dahi uyduruyorsam ibnenin önde gideniyim.Adamda kapı çalmak diye bir huy yok.Çat kapı; "Abi şampuan bitmiş ama ben içine su kattım" Çat kapı; "Son aldığımız domates çok mayhoş çıktı."

Bazen içimden "Hay Abini Sikeyim" demek geliyor ama diyemiyorum.Çocuğun kalbi cidden temiz.Pırlanta gibi bir şahsiyet.Ne zaman daralsam Kayahan' dan "Allah' ım Neydi Günahım" ı dinliyorum.Ben ne ettim de başıma Şakir' i verdin diyorum.

Dün gece alışverişe gittik.Bir arkadaşı tavsiye etmiş, elmacık kemiklerindeki tüyler için ağda bandı kullan demiş.Ben ve Şakir; Bayan reyonunda tam 45 dakikamızı harcadık.Şakir yine kısa şortuyla bir markaydı.

- Abi; elmacık kemiklerimdeki tüylere jilet sürmek istemiyorum.
- Askerde de ağda bandı kullanırsın o zaman
- Abi dalga geçme.Hangi markayı alsam?
- Ya oğlum sen ruh hastası mısın amına koyim? Al ne alacaksan, siktirip gidelim.Karı kız çok kötü bakmaya başladı.
- Abi bak bu bacak içinmiş ama makasla keserek küçük parçalara ayırabilirim.Hem de çok hesaplı
- Ben kimin ahını aldım ki bu cezayı çekiyorum?
- O ne demek abi?
- Eski yengen aklıma geldi Şakir.İsyanım sana değil tüm aşklara...



5 comments:

  1. resmen sitcom gibi ya.sen böyle her gününü yazsan sonra hepsini birleştirip kitap yapıp bi de afilli bi isim çaksan patlama yaratırsın.hem twitterda hem blogda okurkan çok eğlendiklerimdensin.(Y)

    ReplyDelete
  2. bu tipi bir de amerika da bulman senin muhteşem bir şansa sahip olduğunu göstermektedir. devamını beklinir bence de :))

    ReplyDelete
  3. Bu şortu giyen bir arkadaşım vardı, olur olmadık giyer beni benden alırdı ama arkadaşımın aşkıydı, içime attım. Şakir'e bağlandığımı hissediyorum. Devamını bekliyorum. Post soon asap!

    ReplyDelete
  4. hafiz sakir'in kaleci muller sortuyla olan bi fotografini su sayfaya koymazsan adam degilsin.. aha bu kadar da agir konustum..

    ReplyDelete